Şeker hastalarının ayaklarında geç iyileşen yaralar için kullanılan terimdir. Kritik bacak iskemisinde olduğu gibi bu hastaların %25’inde de uzuv kaybı riski mevcuttur. Kalp ve Damar Cerrahisi’nin diyabetik ayakla ne alakası var gibi bir soru akla gelebilir. Bu hastalar genellikle endokrinoloji, enfeksiyon hastalıkları, ortopedi, plastik cerrahi gibi bölümler tarafından muayene ve tedavi edilirler. Ancak diyabetik ayak hastalarının neredeyse yarısında damar problemleri vardır. GENEL KANI OLARAK BİLİNENİN AKSİNE BU BİR KILCAL DAMAR HASTALIĞI DEĞİLDİR!!!. Genellikle tedavi edilmesi mümkün damar tıkanıklıkları mevcuttur.
Diyabetik ayak hastalığının bir başka talihsizliği de tedavisinin uzun ve meşakkatli olması nedeniyle üvey evlat muamelesi görmesi ve bu hastaların bölümler arasında gezmesidir. Bu hastalar genellikle muhattap alacak bir branş bulamadıkları için tedavileri gecikmektedir. Yaraların sebebinin ortaya konulmadan, sadece yara bakım ürünleri ile kapatılmaya çalışılması da bu hatsalığın tedavi edilmeye çalışılması esnasında yapılan hatalardan biridir. Hastalık yoktur, hasta vardır. Ve her hasta için, sebebin ne olduğu ortaya konulduktan sonra, ona yönelik tedavi planlanması gerekmektedir.
Dokuların bütünlüğünün sağlanması ve yaralanan kısımların iyileşmesi için sağlam bir dolaşımın bulunması, bunun bulunmadığı durumlarda biran önce dolaşımın sağlanması gereklidir. Hastaların yaklaşık %50-75’inde yaralarında enfeksiyon mevcuttur. Sağlam bir dolaşım sisteminin bulunmadığı bu hastalara verilen antibiyotikler hedef bölgeye yeteri kadar ulaşamayacağı için hastalara fayda vermeyeceği gibi antibiyotiklere direnç gelişimine de neden omakta ve hastaları antibiotiklerin yan etkilerine maruz bırakmaktadır.
Diyabetik ayak tek bir branşa ait bir problem değildir. Birden fazla bölümün ilgilenmesi gereken ve multidisipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Deneyimli hekimlerce, gerektiği durumlarda birden fazla tedavinin aynı anda uygulanmasını gerektiren kompleks bir problemdir. Zaman kaybı uzuv kayıplarını da beraberinde getirecektir.
Bu hastalarda damar problemlerinin yanı sıra, anatomik ve sinir hasarına bağlı problemlerin de bulunması nedeniyle, tam bir sistemik muayeneden geçirilmeleri elzemdir. Hastanın probleminin nöropatik ülser mi, iskemik ülser mi yada nöroiskemik ülser mi olduğunun saptanıp kanlandırma, antibiyotik tedavisi, yaranın temizlenip bakımının yapılamsı, yükten kurtarılması (off-loading) ve en sonunda kapatılması tedavinin ana hatlarıdır.